İ [dropcap][/dropcap]nsana sevmek yakışıyor İnsan, sevince ve sevilince insandır
İnsan, her şeye karşı taşıdığı sevgisiyle âlemin her tarafıyla alâkadardır Sevgisi ne kadar büyükse, insan o kadar büyüktür İnsan, sevgisiyle anlam kazanıyor İnsanı insan yapan değerlerdendir sevgi
Sevgi kapasitesi yoğun insanlardan oluşan bir toplum, hayatın yaşamaya değdiği, insan olmanın lezzet verdiği, insanlar arası ilişkilerin kaliteli olarak icra edildiği bir dünyanın kapılarını açacaktır
Sevgiyi taşımak ve yaşayabilmek her insanın harcı değildir Bu san’atı herkes güzel icrâ edemiyor Sevmek gerçekten san’attır
Dünyanın yaşanabilirliği, sevginin insanlardaki oranıyla alakalıdır Nitekim sevgisizler yüzünden her geçen gün dünya neşesini, sevincini, heyecanını kaybetmektedir Sevgisizler dünyaya daha çok hükmettiğinde, dünya ömrünü tamamlamış olacaktır Onun için dünyadaki insanları, sevenler ve sevmeyenler diye ikiye ayırmak mümkündür
Ama tabiî neyi seviyor insan, neden seviyor, bu sevgi ona ne kazandırıyor asıl belirleyici olan da bu noktadır
İnsana bu duyguyu Veren, onun kullanım sınırlarını da belirlemiştir Onun için meşrû sevmekler yani sınırlarını Yaratıcının belirlediği sevmekler, ibadet
Sevgi, taşıyanı sevimli kılar
İ [dropcap][/dropcap]nsan, taşıdığı duygularla anlam kazandığı için, güzel duygular taşıyan insan haliyle güzelleşeceklerdir Sevgi, taşıyanda etkisini gösterir İnsan, bedeni içinde taşıdığı duygular ile değerlendirilir İnsanı bir duygu kabı olarak düşünürsek, bu kabın içinde olanlar dışa da yansıyor Bu kapta sevgi taşıyan seviliyor
İnsan bedenine iskân edilen ruh, ancak sevgi ile nefes alıyor
Sevgi, ruhun gıdasıdır Bütün varlık sevildikçe anlamlıdır İnsan böyle bir sevgi gıdasından haz duyar Bedende yaşayan ruh, sevgiyle beslenirse güzelleşir
Sevgi, ruhun da genişlemesine vesiledir Her şeyin sevilecek tarafına yönelen ruh, sevginin her şeyi kapsadığını görecektir
Ruh sevgili ise, ruhun istimal ettiği organlar da sevgili olacaklardır
Böylece göz, sevgi gözlüğüyle hayata bakacaktır Görülen, varlıklardaki güzellikleri görecektir ve gösterecektirSevgi kulağı, işitme organına dokunan bütün seslerin sevgi melodisini hissedecek ve terennümünü böylece idrak edecektir Sevginin hakim olduğu vicdan, kendisine dokunan bütün olaylardan sevgiyi öz olarak çıkaracaktır
İçinde sevgi taşımayan bütün davranışlar, hem taşıyanı, hem de taşınanı rahatsız edecektir Sevgisiz vermek, almak, ilgilenmek, gitmek, gelmek, düşünmek, hissetmek, dokunmak, hasılı onsuz ne kadar fiil varsa, ruhsuz olacaktır
Zaten davranışın, sözün etkisi, davranışın kendisi kadar, içinde taşıdığı sevgidedir Sevgi, davranışa nitelik kazandırmaktadır
İnsan sevgisi kadardır
İnsan sevgisi kadardır İnsan, önce kendisini sever ve sevmeli Sonra akrabalarını, çevresini, köyünü, kasabasını, şehrini, ülkesini sever ve sevmeli Sonra sonra daire genişler gider Gittiği ülkeleri, hayal ettiklerini, bütün yeryüzünü, semavatı, öte alemleri sever ve sevmeli Böylece âlemde ne varsa, insan onlara sevgi besler
İnsanlar, yardımlaşma ile yaşar,
İnsanlar, dostluk ile yaşar,
İnsanlar, sevgi ile yaşar,
İnsanlar, insan sevgisi ile yaşar
İnsanlar, yardım yaparsa yardım alır,
İnsanlar, dostluk yaparsa dost olur,
İnsanlar, sevgi beslerse sevgi görür,
İnsanlar, insan sevgisi ile yaşar
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalısan bir akrep görür
Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar
Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar
Yakınlardaki başka birisi ona, onu sürekli sokmaya çalışan akrebi
kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler
Ama Hintli adam söyle der:
"Sokmak akrebin doğasında vardır
Benim doğamda ise sevmek var
Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?"
S [dropcap][/dropcap]evmekten vazgeçmeyin iyiliğinizden vazgeçmeyin
Etrafınızdaki akrepler sizi soksalar bile
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder